Amerikan Seçimleri ve İzmir Deprem İzlenimleri
Yayım Tarihi: 07 Kasım 2020 - Manşet AydınGeçtiğimiz haftanın iki önemli gündemi vardı. İzmir’de yaşanan ve içimizi sızlatan sahnelere sebep olan deprem, yaşadığımız coğrafyada aklımızdan çıkarmamız gereken bir gerçeği tekrar bize anımsattı.
Başta Cumhurbaşkanımız, Siyasetçilerimiz, bürokratlarımız, yardım ekiplerimiz canhıraş bir şekilde elinden ne geliyorsa yapmak için büyük çaba sarf ettiler. Bana göre özellikle yerelde siyaset yapanların karnelerine işlenecek en iyi not, 5 yıllık seçim süresi boyunca ülkemizin deprem gerçeğine yaptıkları katkının ne olduğuna bakılmasıdır.
30 binden fazla işletmenin zarar gördüğü ve ekonomik kaybın 20 Milyar dolar düzeyinde olduğu 1999 Marmara depreminin devletimize çok büyük bir Mali olarak yükü olmuştur. Hatta 2001 ekonomik krizini tetikleyen sebeplerden birisi olarak gösterilen bu depremde çok büyük bir sosyoekonomik kriz yaşanmıştır. Deprem sonucunda Enflasyon artmış, Merkez bankasının nakit ve altın rezervlerinin azalmış ve devletin vergi gelirlerinde büyük bir azalma olmuştur. Bunlarda ülke ekonomisine olumsuz olarak yansımış kamu harcamalarında inanılmaz artışlar yaşanmıştır.
Kısacası 1999 depreminde vatandaş maddi ve manevi olarak devletini ararken, 2020 İzmir depreminde ise devletimiz vatandaşını aramış bulmuş yaralarını sarmış ve maddi manevi türlü desteği sağlamıştır.
Şimdi de dünyayı ilgilendiren Amerikan seçim sürecine göz atarsak, Pandemi Trump’ıda vurdu diyebiliriz. Amerikan seçimlerinde 240 milyon seçmenin yaklaşık 65 milyonu posta yolu ile oy kullandı. Trump’ın bu oyların sayımının durdurulmasına ısrarla itirazına rağmen bu oyların Biden’ın kazanmasında etken olduğu söylenebilir.
Seçimden çok kaos havasında geçen Amerikan Seçimlerinde nerdeyse hayat durdu. Beyaz Sarayın önünde barikatlar kuruldu, dükkânlar kapandı. Liderlerin ilk başta kazandım açıklamaları, sonuçların başa baş gitmesi ile neredeyse insanların sokakta çatışmasına az kaldı. Dünyaya demokrasi dersi vermeye çalışan Amerika’nın bu süreçte sınıfta kaldı denilebilir.
İlk geldiği dünden beri Amerikan ekonomisinin baba Bush’tan beri dayandığı neoliberal ve onun getirisi olan küreselleşme sorununa çözüm bulmaya çalışan cumhuriyetçi Trump ve küreselcilerin desteklediği demokrat aday Biden karşısında delege sayısında geride kalınca kaybetti gibi gözüküyor. Aslında kimin kazandığı veya kaybettiği pek önemli değil. Çünkü kim gelirse gelsin mevcut Amerikan politikalarının uygulanmasına devam etmek zorunda kalacak.
Dünyanın süper gücü Amerika’nın 22 trilyon dolarlık tarihi rekor seviyede bir dış borcu var. Bu borcun önümüzdeki dönemde artması ile Amerika’nın en büyük rakibi olan Çin ve Rusya’nın elini güçlendirebilir.
Bugüne kadar savaşlar için Ortadoğu’ya 8 trilyon dolar para harcayan Amerika Trump sonrasında Biden ile nasıl bir yol izleyecek göreceğiz. Fakat şu bir gerçek ki bu parayı çıkarmak için Amerika’nın Ortadoğu’daki devletlerin ensesinde boza pişireceği aşikâr. Çünkü bu seçim arasında ABD Dışişleri bakanlığı 2.09 milyar dolar değerindeki BAE’ye 18 adet MQ-9 SİHA satışını onayladı. Yani bu şunu gösteriyor Başkan dâhil her şey değişebilir fakat Amerika’nın silah ticaretindeki mantığı asla değişmiyor.
Yazımın içeriğinde belirttiğim gibi kim gelirse gelsin asla değişmeyecek, insanı sömürmeyi merkezine koyan, bu kapitalist sistemlere alternatif olarak, dünyada Moral Ahlaki ekonomi olarak bilinen İslam Ekonomisinin insanlığın önüne alternatif bir model olarak sunulmasıdır. Pandemi sürecinde yaşanan sosyoekonomik krizde şunun göstermiştir ki elinde ekonomik ve teknolojik olarak büyük imkânlara sahip olan insanlık küçücük bir virüse karşı aciz kalmıştır.
Efendim bu haftaki yazımız Kahvenizin yanındaki tadımlık lokum misali olsun. Bu arada Türkiye’de İslam Ekonomisi alanında yaptığı çalışmalar ile hocaların hocası diye anılan ZAİM soyadlı, benimde kitabında yer verdiğim değerli büyüğümüzün adını Mail adresime yazan ilk 15 kişiye TÜRK SIYASI TARIHINE DAMGASINI VURAN GÜMÜŞHÂNEVÎ DERGÂHININ ISLAM EKONOMISINE KATKILARI adlı kitabımı ücretsiz olarak göndereceğim. Kalın sağlıcakla diyorum ve hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Vesselam