A.K.A. Vakfı
A.K.A. Vakfı
En Büyük yatırım insana yatırımdır. Bunun en güzel yolu “Cemaate değil, Cemiyete hizmet edecek İnsanlar” yetiştirmekten geçer. İnsan yaratılış gayesine uygun olarak mutlak surette iyiliği ve hayrı kendisine düstur edindiği müddetçe her daim çevresine ışık saçan bir nüve olacak ve bu sayede de İnsanı Kamil olma yolunda ebedi saadete ulaşabilecektir. Allah’ın halifesi olarak yaratılan insanın Kanaatteki asıl gayesi, onu yaratanın ölçülerine mutlak itaati ile hayatını helal dairede yaşaması ve anlamlandırmasıdır. Allah Teala Kur’an-ı Kerimde “Kişiye ve onu şekillendirene, sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene andolsun ki kendini arıtan saadete ermiştir. Kendini fenalıklara gömen kimse de ziyana uğramıştır. ” diyerek bize nasihatte bulunmaktadır.
Osmanlının Kurucusu Şeyh Edebali’nin Osman Gaziye Nasihati olan “İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın.” Sözü bizim medeniyetimizin mihenk taşı sözlerinden biri olmuştur. Bunun için Osmanlıda vakıflar bu gayeyi tesis etmek için kurulmuş ve Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’in "İnsanların en hayırlısı onlara en yararlı olanıdır." Hadisini kendisine düstur edinmiştir.
İnsanlığa ve Cemiyete istikamet üzere takva sahibi Kamil insan yetiştirme gayesi ile yola çıkan A.K.A vakfı da bu çalışmalarında, Daha öncede bahsettiğimiz gibi iyiliği ve hayrı kendine düstur edinmiş, Fuat Sezgin hocanın tabiri ile “gerçek zaruri zühtten nasibini” (Sezgin, 2002) alan ve bu sayede içtimai tekâmülünü tamamlayıp İktisadi ve İdari Bilimler konusunda Asra yön verebilecek keyfiyet sahibi bireyler yetiştirmeyi gaye edinmiştir.